ATÖLYE

CKM KONFERANS SALONU

12 Ekim Pazar
13:30 – 19:30

TÜRKİYE

ORTAK YARATIM
TİYATROSU

FAYSAL CAN DAKNİ

Bu yoğun fiziksel çalışmalar içeren atölyede, katılımcılar topluluk temelli ortak yaratım tiyatrosunu (ensemble-based devised theatre) dramatik içgüdü, le jeu, fiziksel tiyatro teknikleri ve doğaçlamalar aracılığıyla deneyimleyeceklerdir. Özgün teatral materyal yaratmanın, takip edilecek bir yazar veya metin olmadan, sadece performans ve fiziksel enstrüman odaklı yollarını keşfedeceklerdir. Atölye beraber yaratmaktan keyif alan, yarının özgün tiyatrosunu arayan, kuralları değiştirmek isteyen, sahne deneyimi olan 18 yaş üstü her disiplinden performansçıya açıktır.

–

FAYSAL CAN DAKNİ

–

Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden mezun olan Dakni, 2015-2019 yılları arasında Bilkent Çocuk Tiyatrosu’nda Spolin temelli doğaçlama eğitmenliği yaptı. 2017 yılında Sahne 367’yi kurdu; burada çeşitli prodüksiyonlarda sahneye çıktı ve yönetmenlik yaptı. Aynı yıl Polonya’daki Gardzienice Tiyatrosu’nun 40. yıl festivaline katıldı. 2019 yılında Fulbright bursunu kazanarak Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. 2024 yılında University of the Arts / Pig Iron School’da Ortak Yaratım Tiyatrosu (Devised Performance) yüksek lisans programını tamamladı. Aynı kurumda Lecoq temelli hareket ve teatral yaratım dersleri verdi, tez danışmanlığı yaptı ve URTA seçmelerinde oyuncu alımlarında görev aldı. 2023 yılında Philadelphia’da Red Nosed Roommates adıyla clown projeleri üretti. Cannonball Festivali tarafından BIPOC New Work Track ödülünü aldı ve Fringe Festivali’nde sahne aldı. Ethan Love sahne adıyla çeşitli kabare gösterilerinde yer aldı. 2025’te clown, idiot, alternatif komedi ve performans sanatlarını bir araya getiren Dumb Hub’ın açılış gösterisi olan MudLap Variety Night’ta sahne aldı. Hâlen Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde tam zamanlı öğretim görevlisi olarak oyunculuk, hareket ve tiyatro tarihi dersleri vermektedir. Sanat pratiğini fiziksel tiyatro, clown, Le Jeu, doğaçlama ve ensemble temelli yaratım üzerine inşa etmektedir.

SÖYLEŞİ

CKM FUAYE

12 Ekim Pazar
15:00 – 17:00

TÜRKİYE

MESELEMİZ
ANKARA

ANKARA İZLEYİCİSİ
BİR MİT Mİ, GERÇEK Mİ?

LAVARLA

ETKİNLİK LAVARLA’NIN MODERATÖRLÜĞÜNDE GERÇEKLEŞECEKTİR

Performans sanatçıları için Ankara izleyicisinin yeri farklıdır. Ankara izleyicisinin coşkusu, dikkati, araştırmacı bakışı ve ilgisinin kökleri, Devlet Tiyatroları’nın kuruluşuna kadar uzanır ve Ankara’nın başkent olmasıyla da yakından ilgilidir. Bu düzenli bürokrasi şehri, ülkenin köklü üniversitelerine de ev sahipliği yapmasıyla kültür-sanatın alıcısını da her zaman bünyesinde barındırmıştır. Buraya gelen bir oyuncu, bir müzisyen, bir performans sanatçısı, Ankara izleyicisinin coşkusunu kolay kolay başka yerde bulamadığını dile getirir. Bu, Lavarla’nın 10 yıllık yayıncılık geçmişinde yayımladığı söyleşiler, ayaküstü sohbetler ve başka alanlardaki karşılaşmalarda oyuncular ve performans sanatçılarının sıkça dile getirdiği bir durumdur.
Bu söyleşide, Ankara’da gösteri sanatlarının tarihsel arka planına uzanacak, bu müthiş izleyiciyi yaratan şartları ortaya koyacak ve izleyicinin bugünün siyasi, toplumsal ve ekonomik atmosferindeki yerini arayacağız. Günün sonunda, Ankara izleyicisinin farkını ortaya koyarak bir gerçeğin altını çizecek ya da çok sevdiğimiz bir mit olarak yaşatmaya devam edeceğiz.

–

LAVARLA

–

2015 yılında kurulan Lavarla, kültür-sanat ve kent yaşamından hikayeler, etkinlikler, haberleri bir araya getirir. Kültür-sanata ve kente farklı gözle bakmayı vadeder, yeni perspektifler arar ve “yok” şikayetine karşı “var” olanı arar, bulur ve savunur. Taze fikirleri yaymak, hikayeleri gün yüzüne çıkarmak ve hafızayı saklamak için yayıncılık, haberdar olunası gelişmeler için habercilik yapar. Kentini arayan insana yol göstermek için Pusula isimli keşif haritaları tasarlar. Bir aradalıklar yaratmak için etkinlikler organize eder. Sektörel gelişmeye ve aktörlerarası dayanışmaya katkı sunmak için işbirlikleri kurar

PERFORMANS

CKM ALİ CEM KÖROĞLU SAHNESİ

12 Ekim Pazar
18:30
70’ – 2 Bölüm

TÜRKİYE

HALLO!

AYDIN TEKER

Hallo! sizleri duyulmamanın ve duymamanın derinliklerine açılan bir deneyime davet ediyor.

Aydın Teker, bu performansı toplumsal protestoların farklı kesimler tarafından nasıl algılandığını yansıtan bir ifade olarak yarattı. Performans, seyirciyi Gizem Aksu ile birlikte merkeze yerleştiriyor. Duyan, dinleyen ama yine de çaresiz ve kopuk hisseden bir deneyim. Her performans, seyirciyle birlikte değişerek bir defaya mahsus, bir daha asla tekrar edilemeyecek bir parça yaratıyor. İkinci bölümde seyirci düşüncelerini paylaştığında, parça ile kendi hayatları arasındaki bağ ortaya çıkıyor.

Bu performans, Teker için umutsuz bir dönemin ürünü. “Yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok” dediği bir anda, kimsenin gerçekten dinlemediğini fark etti. İşte bu duyulmama hâli, performansın koreografisini doğurdu.

Konsept ve Yönetim: Aydın Teker

Performans: Gizem Aksu

–

AYDIN TEKER

–

Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü’nün Yüksek Devresinden 1973 yılında mezun oldu. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde bir süre dans ettikten sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın bursunu kazanarak, önce İngiltere’ye daha sonra da Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. New York Üniversitesi’nde koreografi ve modern dans çalışmalarını sürdürerek Bachelor ve Master of Fine Arts derecelerini aldı. 1982 yılında Türkiye’ye döndü ve İstanbul Devlet Konservatuvarında ders vermeye başladı. 1993 yılında kazandığı Fulbright Araştırma Bursu ile New York’a tekrar giden Teker, bir yıl boyunca somatik teorilerdeki son gelişmeleri incelerken, koreografik çalışmalarını da sürdürdü. “Yoğunluk” adlı eseri 22. Zürih Theaterspektakel’da özel ödüle layık görüldü. “aKabı” ve “harS” adlı eserleri birçok tanınmış uluslararası festivalde izleyiciyle buluştu. “Hallo!” eserini kızı Çağrı Teker’e adadı. Prof. Aydın Teker 2015 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, Çağdaş Dans Anasanat Dalı Başkanı ve Sahne Sanatları Bölümü Başkanı iken emekliye ayrıldı. Halen Ayvalık’ta yaşıyor ve üretmeye devam ediyor

–

GİZEM AKSU

–

Berlin’de yaşayan İstanbullu bağımsız koreograf, dansçı ve akademisyen Gizem Aksu, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü (2010) ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Çağdaş Dans Ana Sanat Dalı’ndan (2014) onur dereceleriyle mezun oldu. Yüksek lisans (2016) ve Sanatta Yeterlik programlarını (2021) aynı ana sanat dalında tamamlayarak Dr. oldu ve birçok ders verdi. Şu an Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde ders veriyor. Kendi üretimleriyle Avusturya, Almanya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, İngiltere, İspanya, Portekiz ve Türkiye’de birçok festivale, bienal ve rezidans programına katıldı ve ödül aldı. Sanatçı, bedene kolektif ve ilişkisel bir süreç olarak; koreografiye tarihsel, toplumsal ve enerjitik bedenlere yazılan ve kazınan ilişkileri araştıran bir alan olarak yaklaşmaktadır. Film, metin, enstalasyon gibi disiplinlerarası bir zeminde üretimler yapan sanatçı, tüm sanatsal üretimlerini koreografinin geniş tanımı içerisinde konumlandırmaktadır.

MÜZİK

TİYATRO

CKM ANA SAHNE

12 Ekim Pazar
20:30
90′ – Arasız
GÖSTERİ SONRASI SÖYLEŞİ

ALMANYA

TÜRKİYE

Çok dilli, Türkçe üstyazılı

ASHURA

MUSTAFA AVKIRAN

ÖVÜL AVKIRAN

⬣

FON SAĞLAYICI VE ORTAK YAPIMCILAR

⬣

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, Türkiye • Zürcher Theater Spektakel, İsviçre Amsterdam Stadtschouwburg, Hollanda • Utrecht Stadsschouwburg, Hollanda Rotterdamse Schouwburg, Hollanda

Adı insanlık tarihi kadar eski ashura; yüzlerce yıldır, Anadolu toprakları üzerinde “homojen” bir toplum yaratma adına oradan oraya savrulan, zorunlu olarak göç ettirilen insanları, dilleri, dinleri, sürgünlerin göç yollarını, göç yollarında söylenen şarkılarla anlatıyor. 13 dilde söylenen 26 göç şarkısıyla, geçmişleri ile gelecekleri arasında sıkışıp kalan insanlar ayrılıklarını, çatışmalarını, yalnızlıklarını, bahtsızlıklarını ve pişirdikleri aşureyi seyirci ile paylaşmaya devam ediyor. Üç büyük dinde pek çok karşılığı olan ashura, hicri yıl takvimine göre Muharrem ayının onuncu günüdür. Bizim için ashura ise, yüzlerce yıldır yok edilen “ötekiler” için bir taziyedir. ashura, üç semavi dine ait şarkıların metnini oluşturduğu, zorunlu göç, kimlik, aidiyet, dil, dilsizlik gibi kavramları sorguluyan, müzisyen, şarkıcı ve oyuncuların birlikte yer aldığı bir müzik-tiyatro gösterisidir.

Konsept ve Yönetmen: Mustafa Avkıran, Övül Avkıran | Müzik Konsept ve Düzenleme: Sema Moritz, İhsan Kılavuz, Levent Güneş | Dekor ve Kostüm Tasarımı: Ali Cem Köroğlu | Işık Tasarımı: Yüksel Aymaz | Oyuncular | Mustafa Avkıran, Övül Avkıran, Alaz Avkıran | Sema Moritz, Vokal | Nuri Harun Ateş, Vokal | Eser Gündüz, Vokal, Cura, Bağlama | Orhan Topçuoğlu, Perküsyon | Kamucan Yalçın, Vokal, Klarnet | Mikail Yakut, Vokal, Akerdeon | Rabia Aydın, Çello | Selçuk Artut, Bas

–

MOMOACT

–

MoMoAcT; disiplinlerarası bir sanat üretim inisiyatifidir. Merkezi Berlin’de olan insiyatif, uluslararası çalışan ve sınırlar ötesi bir üretim fikrini benimser. Sanatsal üretimlerini, 2020 yılından beri MoMoAcT adı altında sürdüren Övül Avkıran ve Mustafa Avkıran, 1995’de Antalya’da 450m2 bir garajda başlayan bağımsız tiyatro yolculuklarıyla günümüze kadar geldiler. O zamandan beri politik tavırlarını, sanatsal seçimlerini, ürettikleri işlere taşıyarak, kendilerini ulusal ve uluslararası platformlarda bağımsız eserler üzerinden var etmeyi seçtiler. İçinde yer aldıkları mekanların sınırlarını zorladılar. Ürettikleri işlerle; değişimin, dönüşümün, yeninin peşinde oldular.